- taş bileği
мыжъолъ
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilau — ba ve beraber, ile, hemrah bilegi, bilegi taş, kırak (bile) edat i rabt dir, ile, ilan gibi, mâ, ba mânâsına … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayrak — is., ğı, hlk. 1) Ekime elverişli olmayan, taşlı, kumlu toprak 2) Yassı, düz taş 3) min. Bileği taşı 4) min. Kayağan taş … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küstere — is., Rum. 1) Köstere 2) Değirmen taşı yapılan taş 3) Bileği çarkı … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşa tutmak — 1) üst üste taş atmak, aralıksız taşlamak Sokaktan her geçişinde çocuklar taşa tutarlardı onu, canını yakmanın bir yolunu bulurlardı. T. Uyar 2) tek. zımparalamak amacıyla çok hızla dönen bileği taşına hafifçe dokundurmak, pürüzlerini almak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük